Home Top Ad

Responsive Ads Here

Bediuzzaman Said Nursi

Share:
Bana «Sen şuna buna niçin sataştın?» di­yorlar. Farkında değilim. Karsımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, îmanım tutuşmuş ya­nıyor. O yangım söndürmeye, îmanımı kur­tarmağa koşuyorum. Yolda biri beni köstek­lemek istemiş de ayağım ona çarpmış. Ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısın­da bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder
Dar düşünceler! Dar görüşler!
Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiye­tin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin îma­nı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur'an'tmız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cennet'i de istemem; Orası da bana zindan olur. Milletimizin îmanım selâmette görür­sem, Cehennem'in alevleri içinde yanmağa razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül - gülistan olur.
BİRTEK GAYEM VARDIR;
o da mezara yaklaştığım bu zamanda İs lam memleketi olan bu vatanda bolşevik bay­kuşlarının seslerini işitiyoruz. Bu ses âlem-i islâm'ın îman esaslarını zedeliyor. Halkı, bil­hassa gençleri imansız   yaparak   kendisine bağlıyor. Ben bütün mevcudiyetimle bunlar­la mücadele ederek gençleri ve Müslümanla­rı imana davet ediyorum. Bu imansız kitle­ye karsı mücadele ediyorum. Bu mücahedem ile inşaallah Allah huzuruna   girmek istiyo­rum, bütün faaliyetim budur. Beni bu gayem­den alıkoyanlar da, korkarım ki bolşevikler olsun. Bu îman düşmanlarına karşı mücahede açan dindar kuvvetlerle el ele vermek, benim için mukaddes bir gayedir. Beni serbest bı­rakınız. Elbirliğiyle komünistlikle zehirlenen gençlerin ıslahına ve memleketin    imanına. Allah'ın  birliğine  hizmet  edenim.
Sana ızdırap veren, yalnız İslâmın ma­ruz kaldığı tehlikelerdir. Eskiden tehlikeler hariçten gelirdi; onun için mukavemet kolay­dı. Şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt, göv­denin içine girdi. Şimdi, mukavemet güçleş­ti. Korkarım ki cemiyetin bünyesi buna da­yanamaz, çünkü düşmanı sezmez. Can dama-rmı koparan, kanım içen en büyük hasmım dost zanneder. Cemiyetin basiret gözü böyle körlesirse, iman kalesi tehlikededir, işte be­nim ıstırabım, yegâne ıztırabım budur. Yok­sa şahsımın maruz kaldığı zahmet ve me­şakkatleri düşünmeğe bile vaktim yoktur. Keşke bunun bin misli meşakkate maruz kalsam da îman kalesinin istikbali selâmet­te olsa!
Dünya, büyük bîr manevî buhran geçiri-yor. Manevî temelleri sarsılan garb cemiyeti İçinde doğan bir hastalık, bir veba, bir taun felâketi gittikçe yeryüzüne dağılıyor. Bu müthiş sâri illete karsı islâm cemiyeti ne gi­bi çarelerle karsı koyacak? Garbin çürümüş, kokmuş, tefessüh etmiş, bâtıl formülleriyle mi? Yofcsa İslâm cemiyetinin ter ü taze îman esaslariyle mi? Büyük kafaları gaflet için­de görüyorum, îman kalesini, küfrün çürük direkleri tutamaz. Onun için, ben yalnız îman üzerine mesaimi teksif etmiş bulunuyorum.
Risale-i Nur'it anlamıyorlar. Yahut anla-mâfc istemiyorlar. Beni, skolastik bataklığı içinde saplanmış bir medrese hocası zanne­diyorlar. Ben, bütün müsbet ilimlerle, asr-ı hazır fen ve felsefesiyle meşgul oldum. Bu hususta en derin meseleleri hallettim. Hattâ bu hususta da bazı eserler telif eyledim.

Hiç yorum yok

NetFikir.Net Size İnternetten En Güvenilir ve En Pratik Bilgileri Sunmak İçin Düzenlenmiş Bir Web Platformudur. İstek, Öneri ve Eleştirilerinizi Hiç Çekinmeden İfade Edebilir, Sizde Sitemizde Yazar Olabilirsiniz. Ücretsiz Sizinde Bir Web Siteniz Olsun! Web Sitenizin Olmasını İstiyorsanız veya NetFikir Ailesine Katılarak Sizde Yazar Olmak İstiyorsanız Bu Alanımızdan Görüşlerinizi Yazarak Bize Ulaştırabilirsiniz. Güzel Yorumlarınızı Bekliyoruz!