Home Top Ad

Responsive Ads Here

İSLAMİYETTEN SONRAKİ TÜRK EDEBİYATI

Share:
İSLÂMÎ DEVİR TÜRK EDEBİYATI (11-19. yy.)

8. yy.dan itibaren yerleşik hayata geçen, Müslümanlıkla tanışan Türkler, 10. yy.ın ilk yarısında (920) Karahanlı Devleti hükümdarı Satuk Buğra Han’ın Müslümanlığı kabul etmesiyle başlayan süreçte Müslümanlıkla Türklüğü birleştirip bir sentez ortaya çıkarmışlar, hayat tarzlarını buna göre belirlemişler, bu sayede birlik sağlamışlar ve İslâm dininin, Farsların ve Arapların etkisiyle yeni bir edebiyat oluşturmaya başlamışlardır.

Bu edebiyatta sözlü eserlerin yanı sıra yazılı eserler de çoğalmıştır.

İlmî eserler ve Kur’an-ı Kerim aracılığı ile Arapçadan; Edebî eserler aracılığıyla da Farsçadan etkilenilmiştir.

Yine bu yolla o zamana kadar dış etkilerden uzak olan Türk dili Arapça ve Farsçanın etkisine girmeye başlamıştır.

İslâm kültürü, ortak İslâm edebiyatının şekil ve tekniği, zevki, hayat görüşü, temaları, motifleri, Türklerden önce Müslüman olarak bir İslâmî edebiyat geliştiren İranlıların aracılığı ile Türk Edebiyatına girmiştir.

İslâmî edebiyat şiirinde ortak teknik malzeme (şekiller, temalar, motifler) ile ortak bir dünya görüşü ve estetik kavramı benimsenmiştir.

XIV. asırda yazıya geçirilen "Dede Korkut Kitabı" destan döneminin hatıralarını saklayan, gerek muhteva gerekse dil ve üslup mükemmeliyeti bakımından Türkçenin şaheserleri arasında yerini daima muhafaza eden çok değerli bir eserdir.

İslâmiyet’ten sonra da destansı edebiyat devam etmiştir

İslâmiyet’in Kabulünden Sonraki Türk Destanları
Karahanlı Dönemi:
Satuk Buğra Han Destanı

Kazak-Kırgız Kültür Dâiresi:
Manas

Türk-Moğol Kültür Dâiresi:
Cengiz-name

Tatar-Kırım:
Timur ve Edige Destanları

Selçuklu-Beylikler ve Osmanlı Dönemleri:
Seyid Battal Gazi Destanı (Battal Gazi’nin İslamiyet’i yayış mücadelesini ve yiğitliklerini anlatır), Danişmend Gazi Destanı (Danişmendname), Köroğlu Destanı

A. İlk Eserler

1. Kutadgu Bilig

Dönemin ilk edebî eseridir.

İlk siyasetname.

1070 yılında Balasagunlu Yusuf tarafından Karahanlılar devrinde yazılmış ve Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur. (Eseri beğenen hükümdar bunun üzerine Yusuf’a Has Haciplik unvanı vermiştir.)

Eserin adı “Mutluluk Veren Bilgi” anlamındadır.
Mesnevi nazım şekliyle ve Şehname vezin kalıbıyla yazılmıştır.
6600 beyittir. Ayrıca 173 tane de dörtlük vardır.
Beyit nazım birimiyle yazılmıştır; ancak dörtlük nazım birimi de kullanılmıştır.
Aruz ölçüsüyle yazılmış ilk eserimiz kabul edilir.
Didaktik (öğretici) bir nitelik taşır. Bir ahlâk ve öğüt kitabıdır.
Hükümdara siyası öğütlerde bulunur.

Eserde allegorik[1] (sembolik) bir anlatım vardır. Hükümdar Kün Toğdı: Adaleti, Vezir Ay Toldı: İyi yönetimi, Vezirin Oğlu Ögdilmiş: Aklı, Vezirin Kardeşi Odgurmış: Öbür dünyayı temsil eder.

Eser Hakaniye (Çağatay) Türkçesiyle kaleme alınmıştır.
Dili oldukça sadedir.

2. Divanü Lûgati't-türk
“Türk Dilleri Sözlüğü” anlamına gelir.
Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072-1074 tarihleri arasında yazılmıştır.
Eser bir sözlük olarak hazırlanmasına rağmen, Türk sosyolojisi, psikolojisi, edebiyatı, gelenek ve görenekleriyle ilgili bilgi veren önemli bir eserdir.
Türkçenin önemini anlatmak ve Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmıştır.
Mensur (düzyazı) bir eserdir.
Türkçenin ilk sözlüğü kabul edilir. Kelimeleri göçebe boylar arasında gezerek bizzat kendisi derlemiştir. (Diğer önemli sözlükler: Ali Şir Nevai, Muhakemetü’l-Lugeteyn, Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki)
İslamiyet öncesi edebiyatın sagu, koşuk ve sav örneklerini içerir.
Eserde 7500 kelime ve Arapça karşılıklarıyla bunların kullanıldığı örnek cümle veya şiirler, dilbilgisi kuralları ve bir harita (o devirdeki Türk boylarının yerleşim alanını gösteren) bulunmaktadır.
Etnografik bir eser olarak kabul edilir.
Zamanında konuşulan ve yazılan Türk lehçelerindeki 7500 Türkçe kelimeye Arapça karşılıklar veren ve harf sırasına göre düzenlenmiş bir sözlük durumundadır.
Ayrıca manzum-mensur parçalar (sav, sagu, koşuk), örnekler ve bazı olaylarla donatılmış bir ansiklopedidir.
Zamanın Türk tarih ve efsanelerine, coğrafya, halk edebiyatı ve folkloruna dair geniş bilgiler vererek Türkoloji'nin temellerini atmıştır.

3. Atabetü'l-hakayık

“Hakikatlerin eşiği” anlamına gelir.
12. yy’da Edip Ahmet Yügnekî tarafından yazılmıştır.
Didaktik bir eserdir, ahlak ve öğüt kitabıdır.
Cömertlik, ilim, doğruluk gibi konuları işler.
Aruz ve hece ölçüsü birlikte kullanılmıştır.
Nazım biçimi mesnevidir.
Hakaniye (Çağatay) Türkçesiyle yazılmıştır.

4. Divan-ı Hikmet

Mutasavvıf Hoca Ahmet Yesevi tarafından 12. yy.da yazılmıştır.
İlâhî aşkın, ibadetin, cennetin vb. konu edildiği didaktik bir eserdir.
7’li ve 12’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
Dörtlükler halinde yazılmıştır. Dörtlüklerin adı eserde “hikmet”tir.
Tasavvufi bir eserdir.
Dili oldukça sadedir.

5. Kitab-ı Dede Korkut

Destandan halk hikâyesine geçiş dönemi ürünüdür.
12 hikâyeden oluşur.
Eserde bir yandan Türklerin İslâm öncesi hayatları anlatılırken diğer yandan İslâm’a ait unsurlara da yer verilir.
Dede Korkut, hikâyelerin içinde adı geçen, yaşlı, bilge, meçhul bir halk ozanıdır.
Eser 15. yy.da yazıya geçirilmiştir.
Nazımla nesir iç içedir.
Kahramanlık, yiğitlik, boylar arası savaşlar, aşk, aile birliği eserde işlenen konular arasındadır.
Özellikle Deli Dumrul hikâyesinde olduğu gibi Türk aile yapısı, aile bağları, ailenin kutsallığı önemli yer tutan bir konudur.

Hiç yorum yok

NetFikir.Net Size İnternetten En Güvenilir ve En Pratik Bilgileri Sunmak İçin Düzenlenmiş Bir Web Platformudur. İstek, Öneri ve Eleştirilerinizi Hiç Çekinmeden İfade Edebilir, Sizde Sitemizde Yazar Olabilirsiniz. Ücretsiz Sizinde Bir Web Siteniz Olsun! Web Sitenizin Olmasını İstiyorsanız veya NetFikir Ailesine Katılarak Sizde Yazar Olmak İstiyorsanız Bu Alanımızdan Görüşlerinizi Yazarak Bize Ulaştırabilirsiniz. Güzel Yorumlarınızı Bekliyoruz!