Home Top Ad

Responsive Ads Here

EKOSİSTEMİN BOZULMASININ SONUCUNDA NELER OLUR

Share:
EKOSİSTEDEKİ BOZULMALAR NELERİ DOĞURUR?
Bilinçli ve de bilinçsiz çevreye verilen zararlar tabiattaki bazı varlıkların azalmasına neden olur. Buna bağlı olarak madde döngü gerçekleşemez. Bu nedenle doğa enerjisiz kalır. Enerjinin olmadığı bir ortamda hiçbir şey gerçekleşmez.
Ekosistem ortamında meydana gelen ekolojik denge bozulmaları aşağıda belirtilen olumsuz sonuçlara yol açar.

1. Dünya’ nın Coğrafyası Ve İklimi Değişir
Biyolojik zenginlik,doğanın yapısına bağlı olarak değişir. Bir çöl ortamı ile orman veya göl ortamlarındaki biyolojik zenginlikler yanı değildir. Her ortamın kendine özgü iklimi,sıcaklığı,nem oranı, ışık ve tuzluluk gibi yapısal farklılıkları vardır. Bu yapısal farklılıklara bağlı olarak biyolojik canlı türleri de değişir. Doğadaki canlı varlıklar,çevrenin iklimi üzerinde etkili olurlar. Sıcaklık,nem,ışık ve yğış olaylarının meydana gelmesinde katkıda bulunurlar.
Bir ekosistem ortamındaki bozulmalar,kendiliğinden o bölgenin iklimini değiştirir. Bu durum ise biyolojik dengeyi etkiler. Canlıların tür ve sayılarının azalmasına veya çoğalmasına neden olurlar. İklimdeki bu değişmeler,yeryüzü şekilleri ile üretim-tüketim ilişkilerini değiştirir. Ormanların yok edilmesi sonucunda o bölge hızla çölleşir. Yağış ve nem azalırken sıcaklık artar.bir gölün kuruması sırasında buna benzer olaylar meydana gelir. Bütün bu olaylar,o bölgenin coğrafi yapısının değişmesine neden olur.
2.Erozyon Toprakları Bitirir
Toprak,bir ülkenin en önemli zenginlik kaynağıdır. Bitkisel ürünlerin yetiştiği toprak aynı zamanda hayvanlara da barınaklık eder. Toprak,bütün canlıların besin kaynağı sayılır.
Toprağın su ve rüzgar gücüyle denizlere taşınması olayına erozyon denir. Toprak, bitki örtüsü bakımından zengin olursa erozyona uğramaz. Çünkü, bu alanlardaki su ve rüzgarın etkisi kontrollüdür. Bitki örtüsü ve toprak birbirini korur. Bitki örtüsü, yağışlara karşı toprağın aşınmasını önler. Toprak da bitki örtüsüne tutunarak sürüklenmez. Kısacası, toprak ve bitki örtüsü bir bütünün iki ayrı parçası bibidir. Birinin yokluğu, diğerinin de yok olmasına neden olur.
Göl ve orman alanlarındaki biyolojik denge bozulduğu zaman,yoğun bitki örtüsü giderek azalır. Buna bağlı olarak da toprağın erozyonu hızlanır. Çünkü, toprağı koruyan faktörler eksilmiştir. Bunlar ile birlikte yanlış sürüm, uygun olmayan ekim, kimyasal atık ve tarım ilaçları, yapay gübreleme vb. etkiler toprağı verimsizleştirmektedir. Verisiz topraklar ise üzerindeki bitki örtüsünü besleyememektedir. Bitki örtüsü olmayan topraklar korumasız kalırlar. Dolayısıyla erozyona uğrarlar.
Toprak kaybı, ulusal bir kayıptır. Verimli olan bu toprakları, doğa elimizden almaktadır. Çevre tahribatına neden olan insanlar, farkında olmadan geleceğimizi de yok etmektedirler. Toprak kaybı, telafisi mümkün olmayan sonuçlara neden olur. Toprak kaybı ile biyolojik zenginliklerimiz de kaybedilmektedir.
3.Su Kaynakları Azalır ve Kurur
Ekosistem ortamlarındaki bozulması sonucunda su kaynakları da giderek azalır ve kurur. Bir orman ekosistemi bozulduğu zaman, o bölge eskisi gibi düzenli yağış alamaz. Buna bağlı olarak ta su havzaları beslenemez. Suyla beslenemeyen havzalar da yer altı su kaynaklarını oluşturamaz. Böylece o ortamlardaki su kaynakları kurumaya başlar.
Asya kıtasındaki Aral gölünü besleyen nehirler, sulama ve enerji elde etme amaçlı kullanılınca, göl kurumaya başlamıştır. Doğal olarak göl ve çevresi hızla çölleşmiştir. Bu olaya bağlı olarak ekolojik denge değişmiş ve biyolojik zenginlik azalmıştır.
4.Enerji Kıtlığı Başlar
Bir ekosistemde bulunan canlılar, karşılıklı yarar ve çıkar ilişkileri içinde yaşarlar. Bu canlıları bir arada bulunuş nedenleri, birbirlerine olan ihtiyaçlarından ileri gelmektedir. Birinin varlığı, diğerinin yaşamasına bağlıdır. Besin maddeleri canlıların enerji kaynağıdır. Enerji olmada hiçbir canlının yaşaması mümkün değildir. Canlılar, enerji ihtiyaçlarını beslenerek karşılarlar. Bu nedenle, her canlı beslenebileceği bir ortamda yaşar.
Ekosistem ortamı çeşitli etkilerle bozulmaya başlayınca, o ortamın biyolojik dengesi de bozulur. Buna bağlı olarak canlı sayısı da azalarak yok olmaya başlar. Canlı sayısındaki azalma ise o ortamın beslenmesini zorlaştırarak enerji kıtlığına neden olur.
5.Biyolojik Çeşitlilik Azalır-Beslenme Sorunu Doğar
Bozulan ekosistem ortamlarında bazı canlı türleri azalarak yok olur. Ölen canlılarla beslenen canlı türleri de bundan olumsuz etkilenerek azalırlar. Kısacası besin zinciri halkasını oluşturan bütün canlılar olumsuz olarak etkilenirler.
Beslenme sorununa bağlı olarak biyolojik çeşitlilik de azalır.
İnorganik bileşikleri kullanarak organik bileşikler dediğimiz karmaşık ve uzun molekül zincirlerini üretebilen canlılara ototrof adı verilir. Diğer bir anlatımla bu canlılar, yaşamsal etkinliklerini sürdürebilmek için gereksinme duydukları tüm organik bileşikleri, doğrudan doğruya inorganik bileşikleri sentezleyerek elde ederler. Bu canlılar, karbondioksidi indirgiyerek organik bileşikler sentezlerken, işlemin kimsayal karakteri dolayısıyla enerjiye gereksinim duyarlar. Bu enerji, ışık -büyük ölçüde güneş ışığı- ya da kimyasal enerjidir.
Besin maddeleri olarak da adlandırılan, enerji depolanmış organik bileşiklerin sentezlenmesinde güneş ışığını kullanan canlılara fotosentetik canlılar ya da Fototroflar, kimyasal enerjiyi kullanan canlılara da kemosentetik canlılar ya da Kemotroflar adı verilir.
a Fotoototroflar: Klorofilleri sayesinde ışık enerjisi kullanarak organik besin sentezleyenler. Klorofilli bakteriler,Mavi-yeşil algler, Kloroplast taşıyan protistalar ve bitkiler bu gruptan canlılardır.
B Hetotroflar: İhtiyacı olan organik besinleri diğer canlıların vücudundan karşılarlar. Besinlerini almaları bakımından üç gruba ayrılırlar.
a Holojoik beslenme:
· Besinlerini katı parçalar halinde alırlar
· Sindirim sistemleri ve enzimleri gelişkindir
· Hareket sistemleri gelişkindir
· Gelişkin duyulara sahiptirler
Holojoik canlılar kullandıkları besinin özelliklerine göre sindirim sistemleri ve beslenme davranışlara sahiptir.
1 Herbivorlar: Bitkisel besinlerle beslenenler
· Öğütücü dişler gelişkindir
· Sindirim kanalları gelişkindir
· Mide gelişkin ve bölmelidir
· Bitkisel besinlerin besleyici değeri az olduğundan fazla besin alırlar
· Beslenmeleri uzun sürer
· Bitkisel besinlerden yararlanma azdır
· Bazı gruplar sindirim sistemlerinde selüloz sindiren enzimlere sahip bakteri vb. canlılara simbiyoz yaşarlar.
2 Karnivorlar: Hayvansal besinlerle beslenenler
· Parçalayıcı(Köpek) dişler gelişkindir
· Sindirim kanalı kısadır
· Hareket ve duyu sistemleri gelişkindir
· Etin besleyici değeri fazla olduğundan beslenmeleri kısa sürer
· Uzun süre aç kalabilirler
3 Omnivorlar:Hem hayvansal hemde bitkisel besinlerle beslenebilenler
· Sindirim Özellikleri ile karnivorlara benzerler
· Selüloz hariç diğer bitkisel besinlerden faydalanacak enzimlere sahiptirler
· Tohum,meyve ve hücre öz suları bitkisel besinlerini oluşturur
b Saprofit beslenme
· Sindirim sistemleri yoktur
· Sindirim enzimleri vardır
· Hücre dışı sindirim vardır
· Ölü bitki ve hayvan artıkları üzerinden beslenir
· Doğada madde döngüsü için önemli canlılardır
· Bazı bakteriler ve mantarlar bu gruptandır
· Üzerinde yaşadıkları canlıya zarar verirler
c Parazit beslenme
Hayvansal parazitler endo ve ekto olmak üzere ikiye ayrılır
-Ekto parazitler:
· Sindirim sistemleri ve enzimleri vardır .
· Hareket sistemleri ve duyuları gelişmiştir
· Konakçının vücudu üzerinden besinlerini karşılarlar
-Endo parazitler:
· Sindirim sistemleri yoktur
· Sindirim enzimleri yoktur
· Üreme sistemleri hariç diğer sistemleri körelmiştir
Parazit canlıların konağa olan bağımlılığı bakımından ikiye ayrılırlar:
1 Yarı parazitlik: Belirli besinler için konağa bağlanan canlılar Örnek:Ökseotu Fotosentez yapmalarına karşı su ve mineralleri başka bitkilerin iletim demetlerinden emeçleri ile alırlar
2 Tam parazitlik: Bütün besinlerini konakçıdan alan parazitlerdir Bu parazitlerde üreme hariç diğer sistemler körelmiştir
Bazı özel parazitlik durumları:
-Parazit-patojen:Konukçu canlıda hastalık ve ölümlere neden olurlar
-Obligat parazitler:Yaşamsal evrelerinin çoğunu konukçu vücudunda geçirirler. Bazı yaşamsal olayları ancak konukçu vücudunda gerçekleştirebilir.
C Hem ototrof hem hetotrof beslenme:
Bazı ototrof canlılar fotosentezle besinlerini üretebilirler ancak ihtiyaç duyduklarında diğer canlılarıda besin olarak kullanabilirler.
Örnekler: a)Protistalarda EUGLENA
· Tek hücreli
· Hücre ağızlarından aldıkları besinlerle hetotrof beslenirle
· İhtiyaç duyduklarında kloroplastları ile fotosentez yaparak ototrof beslenirler
· Göz lekeleri bulunur
· Hücre içi sindirim görülür
Örnek: b Bitkilerden Dionea,Drosera,Nephentes gibi insektivorlar
· Kloroplastları vardır ve fotosentez yaparlar
· Azotça fakir sulak topraklarda yaşarlar
· Yaprakları metamorfozla böcek kapanı haline gelmiştir
· Azot ihtiyaçlarını yaprakları ile yakaladıkları böcekleri, yapraklarında sindirerek sağlarlar
· Hücre dışı sindirim görülür

http://www.netfikir.net

Hiç yorum yok

NetFikir.Net Size İnternetten En Güvenilir ve En Pratik Bilgileri Sunmak İçin Düzenlenmiş Bir Web Platformudur. İstek, Öneri ve Eleştirilerinizi Hiç Çekinmeden İfade Edebilir, Sizde Sitemizde Yazar Olabilirsiniz. Ücretsiz Sizinde Bir Web Siteniz Olsun! Web Sitenizin Olmasını İstiyorsanız veya NetFikir Ailesine Katılarak Sizde Yazar Olmak İstiyorsanız Bu Alanımızdan Görüşlerinizi Yazarak Bize Ulaştırabilirsiniz. Güzel Yorumlarınızı Bekliyoruz!